İlk gördüğüm günden beri heyecanla bekliyordum Road 96’yı gerek estetik tercihi olsun gerek arkasındaki ekip olan Digixart’ın eski oyunları olan “Valiant Hearts” ve “11-11 Memories Retold” ile rüştünü ispatlamış olması gibi faktörler nedeniyle bir hayli heyecanlıydım oyun için. Oyunla ilgili detayla gelmeye başladıkça da bu heyecan oranım git gide arttı. Oyunun müzikleri yayınlandı, oyun içi görüntüler geldi, büyük vaatler verildi ve işte oyun karşımızda.
Oyunumuz bizlere epey tanıdık gelecek bir ülkede geçiyor. Yolsuzluklar, adaletsizlikler, usulsüzlükler almış başını gidiyor. Hal böyle olunca 14-18 yaş grubundan oluşan gençler de sınıra doğru yolculuk edip kaçmaya çalışıyorlar. Bizim oyundaki rolümüz de tam olarak bu gençleri kontrol etmek. Gençleri mi? Nasıl yani hepsini mi? Evet hepsini kontrol ediyoruz. Oyunumuzun ana karakteri aslında biz olmaktan çok yolculuk esnasında denk geldiğimiz 7 karakter. Bizler ise bu 7 karakterin hayatına tanık olan ve bir yandan da sınır aşmaya çalışan gençleriz. Ama sanmayın ki hiçbir şey yapmıyoruz verdiğimiz kararlarla evrenin ve karakterlerin gidişatını epey etkiliyoruz aslında.
Bu yolculukta bizi bu 7 karakterin detaylı ve nice düşünülmüş hikâyeleri dışında bekleyen pek çok unsur var. Öyle elimizi kolumuz sallayarak ben sınırdan geçeceğim demekle olmuyor, gerçekle biraz zıtlaşan bir durum esasında (böyle bir cümle kuracağımı hiç düşünmezdim). Polis kuvvetleri bu kaçmaya çalışan gençleri yakalamak için görevlendirilmiş özel birimlere sahip. Sadece polis de değil yollar epey yorucu e haliyle enerjimize ve paramıza da mukayyet olmak durumundayız.
Oyunda birden fazla genç olduğundan bahsettim peki bu nasıl oluyor? Aslında oyun bir tür metroidvania diyebilirim. Başladığımız karakterle türlü kararlar veriyor, bu 7 karakterin hayatına dahil oluyor hikâyeyi ve evreni derinden keşfediyoruz bu sırada bir sonraki karakterimiz için de özellikler kazanabiliyoruz oyun esnasında. Sınıra geldiğimizde ise bulunan türlü yollardan birini seçip kaçmaya çalışıyoruz. Yani sınıra kadar geldim tamamdır kurtuldum gibi bir durum da yok zira sınırdan sonrası ayrı dert. Sınırdan geçiyor, geçemiyor ya da belki kendimizi bir şeyler uğruna feda ediyoruz ve başlıyoruz yeni bir karakter ile yollarda debelenmeye. Her ne kadar bu durum kulağa can sıkıcı gelse de peşi sıra gelen karakterler tarih olarak birbirinden sonra geldiği için bu 7 karakterin hikayelerine kaldıkları yerden devam ediyor dolayısıyla her seferinde yeni şeyler ile karşılaşıyoruz.
Doyurucu atmosfer, farklı türlerden farklı sanatçılarla özenle hazırlanmış müzikler, katmanlı ve birbiriyle kesişen hikayeler derken Road 96 eşsiz bir metroidvania deneyimi sunuyor biz oyunculara. Kesinlikle denenmesi ve fırsat verilmesi gereken bir oyun olduğunu düşünüyorum.